Ahlak Gelişimi

Ahlak Gelişimi

Bireyin değer verdiği kuralları içselleştirme ve geliştirmesi sürecidir. Birey ahlak kavramı ile doğru ve yanlışı ayırt etme yetisi kazanmaktadır. Ahlak gelişimi, yaşa ve bilişsel gelişime bağlıdır.

1. Piaget’in Ahlak Gelişimi

Piaget’e göre ahlak gelişimi, bilişsel gelişime paraleldir. Piaget çocukta halka gelişimini incelemektedir. Ona göre ahlak gelişiminin 3 dönemi vardır: Ahlak öncesi dönem, ahlaki gerçeklik dönemi, ahlaki özerklik dönemi.

1.1. Ahlak Öncesi Dönem (0 – 6 yaş): İşlem öncesi ve duyuşsal motor döneme denk gelmektedir. Çocukta ahlakın olmadığı dönemdir, bu dönemde çocuklar kuralları farkında değildir. Bazı kurallara uyuyormuş gibi görünmemesinin tek sebebi taklittir. Çocuk ahlak öncesi dönemde yetişkin otoritesine körü körüne bağlıdır.

1.2. Ahlaki Gerçeklik Dönemi (7 – 11 yaş): Dışsal kurallara bağlı olunan dönemdir. Somut işlemler dönemine denk gelmektedir, ahlak olgusu başlamaktadır. Kurallar çocuk tarafından farkına varılır. Kuralları yetişkin otoritesi koymuştur ve bu kurallar değişmemektedir. Bu dönemde çocuk ahlaki yargıyı sonuca bakarak değerlendirir, neden ve niyet önemsizdir.

1.3. Ahlaki Özerklik Dönemi (12+ yaş): Çocuğun ahlaki anlamda özerk ve bağımsız olduğu bu dönem, soyut işlemler dönemine denk gelmektedir. Çocuklar, kuralların değişebileceğini farkına varır. Kendilerine özgü ahlaki değerler oluşturan çocuklar, olayların sonuçlarına değil; neden ve niyete bakmaktadır.

2. Kohlberg’in Ahlak Gelişimi

Kohlberg de ahlak gelişiminin bilişsel gelişime paralel olduğu görüşünü savunmaktadır. Piaget’nin kuramını geliştiren Kohlberg, ahlak gelişimini üç düzey ve altı evrede incelemiştir. Dönemler ve evreler evrenseldir. Birey bu evrelerden herhangi birinde kalabilmektedir. Kohlberg’e göre kadınların ahlaki düzeyleri erkeklere göre geridedir ve az sayıda insan gelenek sonrası düzeye geçebilmektedir.

2.1. Gelenek Öncesi Dönem: Benmerkezciliğin ağır bastığı bu dönemde iki evre bulunmaktadır: İtaat – ceza evresi, saf çıkarcılık evresi.

2.1.1 İtaat Ceza Evresi: Bireyin bir davranışı yapıp yapmaması otoriteye bağlı olarak değişmektedir. Birey otoriteye yakalanmadığı sürece davranışlarının doğru olduğunu düşünmektedir. Davranışlar benmerkezcidir ve ihtiyaç sahibi tek kişi de bireyin kendisidir.

2.1.2. Saf Çıkarcılık Evresi: Araçsal ilişkiler evresi olarak da bilinen bu dönemde, davranışlar kısas esasına göre sergilenmektedir. Kişi karşısındaki insandan gördüğü kadar verir. Esas olan tamamen kişinin göreceği faydadır. Birey, diğerlerinin de ihtiyaç sahibi olduğunu bilir fakat önceliği kendine vermektedir.

2.2 Geleneksel Dönem: Benmerkezci düşünce yerini grubun doğrularına bırakmaktadır. Bu dönemde de iki evre vardır: İyi çocuk evresi, kanun – düzen evresi.

2.2.1. İyi Çocuk Evresi: Kişilerarası uyum olarak da bilinen bu evrede, grup normları ve beklentileri yer almaktadır. Bu dönemde bireyde ayıplanmamak, dışlanmamak ve başkalarını memnun etmek arzusu bulunmaktadır. Mahalle baskısı ve el âlem ne der kaygısı ön plandadır.

2.2.2. Kanun – Düzen Evresi: Bu dönemde temel güdü, toplumsal düzeni korumaktır. Yasa – kanun öyle emrettiği için yapma ya da yapmama vardır. Bu evrede yasalar ve kanunlar asla eleştirilemez, sorgulanamaz, değiştirilemez.

2.3. Gelenek Ötesi Dönem: Bu dönemde insanlık, doğa, adalet gibi evrensel değeler yer almaktadır.

2.3.1. Sosyal Sözleşme Evresi: Yasalar, kanunlar, kurallar gereklidir ve insanlar bunlara uymalıdır. Ancak yasaların insanî değerlere uygunluğu sorgulanabilmektedir. Eleştiri ve değiştirme çabası yer alabilmektedir.

2.3.2. Evrensel Ahlak Evresi: Bu evreye göre hiçbir şey insan hayatından daha önemli değildir. İnsan hayatıyla çelişen hatalara uyulmama durumu söz konusu olabilmektedir.

Gelenek ötesi dönemde yer alan sosyal sözleşme evresi ve evrensel ahlak evresi birbirine benzemektedir, bu iki evre kimi zaman tek bir evre olarak da değerlendirilebilir.

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ